Paylaş:
  • “Efendim, ‘Yolunda yürüdüğüm Rab meleğini seninle gönderecek, yolunu açacak’ dedi…” (Yaratılış, 24:40)

  • Rab… “Şimdi git, halkı sana söylediğim yere götür. Meleğim sana öncülük edecek. Ama zamanı gelince günahlarından ötürü onları cezalandıracağım.” (Mısır’dan Çıkış, 32:33-34)

  • Yakup yoluna devam ederken, Allah’ının melekleriyle karşılaştı. (Yaratılış, 32:1)

  • Ama biz Rab’be yakarınca, yakarışımızı işitti. Bir melek gönderip bizi Mısır’dan çıkardı… (Çölde Sayım, 20:16)

  • Bundan sonra Rab meleğe kılıcını kınına koymasını buyurdu. Melek buyruğa uydu. (1. Tarihler, 21:27)

  • Tan ağarırken melekler Lut’a “… iki kızını al, hemen buradan uzaklaş” diye üstelediler… (Yaratılış, 19:15)

  • İki melek akşamleyin Sodom’a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı… (Yaratılış, 19: 1)

  • Süt ve bal akan ülkeye senden önce bir melek gönderecek… (Mısır’dan Çıkış, 33:2-3)

  • Rab bir melek göndererek Asur Kralı’nın ordugahındaki bütün yiğit savaşçıları, önderleri, komutanları yok etti. Asur Kralı utanç içinde ülkesine döndü… (2. Tarihler, 32:21)

  • Ey bütün melekleri, O’na övgüler sunun, övgüler sunun O’na, ey bütün göksel orduları! (Mezmurlar, 148:2)

  • Melek… bunun üzerine şöyle dedi: “Rab… ‘Güçle kuvvetle değil, ancak Benim ruhumla başaracaksın.’ diyor. Böyle diyor herşeye egemen Rab.” (Zekeriya, 4:5-6)

  • Rab’bin meleği ona görünerek, “Ey yiğit savaşçı, Rab seninledir” dedi. (Hakimler, 6:12)

  • Rab’bin meleği kadına görünerek, “Kısır olduğun, çocuk doğurmadığın halde gebe kalıp bir oğul doğuracaksın” dedi… Kadın tarladayken Allah’ının meleği yine ona göründü… (Hakimler, 13:3-9)

  • Allah’ı Rab’bin gözünde kötü olanı yaptı. Rab’bin sözünü bildiren Peygamber Yeremya’nın karşısında alçakgönüllü davranmadı. (2. Tarihler, 36:12)

  • Yakında kötünün sonu gelecek, yerini arasan da bulunmayacak. Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacak. (Mezmurlar, 37:10-11)

  • Küstahlığın ardından utanç gelir, ama bilgelik alçakgönüllülerdedir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:2)

  • Gururun ardından yıkım, kibirli ruhun ardından da düşüş gelir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:18)

  • Alçakgönüllülüğün ve Rab korkusunun ödülü, zenginlik, onur ve yaşamdır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 22:4)

  • Rab yüksekse de, alçakgönüllüleri gözetir, küstahları uzaktan tanır. (Mezmurlar, 138:6)

  • Rab korkusu bilgelik öğretir, alçakgönüllülük de onurun önkoşuludur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 15:33)

  • … Ancak Ben alçakgönüllüye, ruhu ezik olana, sözümden titreyen kişiye değer veririm. (Yeşaya, 66:2)

  • Ey insanlar, Rab iyi olanı size bildirdi; adil davranmanızdan, sadakati sevmenizden ve alçakgönüllülükle yolunda yürümenizden başka Allah’ınız Rab sizden ne istedi? (Mika, 6:8)

  • Ticaretteki üstün becerilerin sayesinde servetini çoğalttın, zenginliğin seni gurura sürükledi. (Hezekiel, 28:25)

  • Güzelliğinden ötürü gurura kapıldın, görkeminden ötürü bilgeliğini bozdun. Böylece seni yere attım, kralların önünde seni yüzkarası yaptım. (Hezekiel, 28:17)

  • Ne var ki, gurura kapılıp saygısızlıkta direnince krallık tahtından indirildi, yüceliği kendisinden alındı. (Daniel, 5:20)

  • Otlaklara sahip olunca doydular, doyunca gurura kapıldılar; bu yüzden unuttular Beni. (Hoşea, 13:6)

  • Kaya kovuklarında yaşayan, evini yükseklerde kuran sen! Yüreğindeki gurur seni aldattı. İçinden, “Beni kim yere indirebilir?” diyorsun. “Kartal gibi yükselsen de, yuvanı yıldızlar arasında kursan da, oradan indireceğim seni” diyor Rab. (Ovadya, 1:3-4)

  • Egemen Rab şöyle diyor: “… Artık eskisi gibi olmayacak. Alçakgönüllü yükseltilecek, gururlu alçaltılacak.” (Hezekiel, 21:26)

  • Ey Rab’bin ilkelerini yerine getirenler, ülkedeki bütün alçakgönüllüler, Rab’be yönelin. Doğruluğu ve alçakgönüllülüğü amaç edinin. Belki Rab’bin öfke gününde kurtulabilirsiniz. (Sefenya, 2:3)

  • … Alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler. (Mezmurlar, 149:4)

  • Alçakgönüllüleri kurtarır, gururluların başını eğersin. (Mezmurlar, 18:27)

  • Dinleyin, kulak verin, gururlanmayın, çünkü Rab konuştu… (Yeremya, 13:15)

  • Alçakgönüllülere adalet yolunda öncülük eder, Kendi yolunu öğretir onlara. (Mezmurlar, 25:9)

  • Rab alaycılarla alay eder, ama alçakgönüllülere lütfeder. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 3:34)

  • … Rab diyor ki, “Ne zamana dek alçakgönüllü olmayı reddedeceksin?…” (Mısır’dan Çıkış, 10:3)

  • Musa yeryüzünde yaşayan herkesten daha alçakgönüllüydü. (Çölde Sayım, 12:3)

  • Alçakgönüllüleri kurtarır, gururluları gözler, gururunu kırarsın. (2. Samuel, 22:28)

  • … Alçakgönüllü bir yol tuttu… Önümde ne denli alçakgönüllü davrandığını gördün mü? Bu alçakgönüllülüğünden ötürü yaşamı boyunca Ben de onu sıkıntıya sokmayacağım…” (1. Krallar, 21:27, 29)

  • … Alçakgönüllülüğü takınır, Bana yönelip dua eder, kötü yollarından dönerse… günahlarını bağışlayıp ülkelerini sağlığa kavuşturacağım. (2. Tarihler, 7:14)

  • … Rab onların alçakgönüllü bir tutum takındıklarını görünce… şöyle dedi: “Madem alçakgönüllü bir tutum takındılar, onları yok etmeyeceğim…” (2. Tarihler, 12:7)

  • Ne var ki… kendisine yapılan bu iyiliğe yaraşır biçimde davranmayıp büyüklendi… Gururu bırakıp alçakgönüllü davranmaya başladılar. Bu sayede… Rab’bin öfkesine uğramadılar. (2. Tarihler, 32:25-26)

  • … Allah’ı önünde son derece alçakgönüllü davrandı. (2. Tarihler, 33:12)

  • … Rab’bin önünde alçakgönüllülüğü takınan babası… (2. Tarihler, 33:23)

  • Allah’ımızın önünde alçakgönüllü davranmak, O’ndan kendimiz, çocuklarımız, mallarımız için güvenli bir yolculuk dilemek üzere orada… oruç ilan ettim. (Ezra 8:21)

  • İnsanlar seni alçaltınca, güvenini yitirme, çünkü Allah alçakgönüllüleri kurtarır. (Eyüp, 22:29)

  • Oysa onlar hastalanınca ben çula sarınır, oruç tutup alçakgönüllü olurdum… (Mezmurlar, 35:13-14)

  • Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Allah. (Mezmurlar, 51:17)

  • Mazlumlar arasında alçakgönüllü biri olmak, kibirlilerle çapul malı paylaşmaktan iyidir. Öğüde kulak veren başarıya ulaşır, Rab’be güvenen mutlu olur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:19-20)

  • Yürekteki gururu düşüş, alçakgönüllülüğü ise onur izler. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 18:12)

  • Öfkeli kişi çekişme yaratır, huysuz kişinin başkaldırısı eksik olmaz. Kibir insanı küçük düşürür, alçakgönüllülükse onur kazandırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:22-23)

  • Yüce ve görkemli olan, sonsuzlukta yaşayan, adı kutsal olan diyor ki, “… Alçakgönüllülerle, ezilenlerle birlikteyim. Yüreklerini sevindirmek için ezilenlerin yanındayım.” (Yeşaya, 57:15)

  • … “Giysisinin üstüne bir de zorbalığı kuşanan kişiden de nefret ederim.” böyle diyor herşeye egemen Rab. Bunun için kendinize dikkat edin ve ihanet etmeyin. (Malaki, 2:16)

  • … Gururlu, küstah olanları uzaklaştıracağım aralarından… Bir daha böbürlenmeyecekler. Orada sadece Benim adıma sığınan uysal ve alçakgönüllüleri bırakacağım. (Sefenya, 3:11-12)

  • Rab’den korkmak kötülükten nefret etmek demektir. Kibirden, küstahlıktan, kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 8:13)

  • Kibirden ancak kavga çıkar, öğüt dinleyense bilgedir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 13:10)

  • Rab kibirlinin evini yıkar… Yaşam veren uyarıları dinleyen, bilgeler arasında konaklar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 15:25, 31)

  • Küstah bakışlar ve kibirli yürek kötülerin çırası ve günahıdır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:4)

  • Bir olayın sonu başlangıcından iyidir. Sabırlı kibirliden iyidir. (Vaiz, 7:8)

  • Çünkü herşeye egemen Rab o gün kibirlileri, gururluları, kendini beğenmişleri alçaltacak; insanların gururu, kibiri kırılacak, o gün yalnız Rab yüceltilecek. (Yeşaya, 2:12-13)

  • … Kibirli yüreği, övüngen bakışları yüzünden cezalandıracağım. (Yeşaya, 10:12)

  • Rab diyor ki, “Kötülüğünden ötürü dünyayı, suçlarından ötürü kötüleri cezalandıracağım. Kibirlilerin küstahlığını sona erdirecek, zalimlerin gururunu kıracağım.” (Yeşaya, 13:11)

  • Ne var ki, güçlenince kendisini yıkıma sürükleyecek bir gurura kapıldı. Allah’ı Rab’be ihanet etti… (2. Tarihler, 26:16)

  • Ama atalarımız gurura kapıldı; dikbaşlılık edip buyruklarına uymadılar. Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar… (Nehemya, 9:16-17)

  • Kulaklarına konuşur, uyarısıyla onları korkutur; onları yaptıkları kötülükten döndürmek, gururdan uzak tutmak, canlarını çukurdan, hayatlarını ölümden kurtarmak için. (Eyüp, 33:16-18)

  • Kötülerin gururu yüzünden insanlar feryat ediyor… (Eyüp, 35:12)

  • Onlara yaptıklarını, gurura kapılıp isyan ettiklerini bildirir. Öğüdünü dinletir, kötülükten dönmelerini buyurur. Eğer dinler ve O’na kulluk ederlerse, kalan günlerini bolluk, yıllarını rahatlık içinde geçirirler. Ama dinlemezlerse ölür, ders almadan yok olurlar. (Eyüp, 36:9-12)

  • Kötüler gururla mazlumları avlıyor, mazlumlar kötülerin kurduğu tuzağa düşüyor. Kötü insan içindeki isteklerle övünür… Kendini beğenmiş kötü insan Allah’a yönelmez… Öyle yücedir ki Senin yargıların, kötüler anlayamaz, düşmanına burun kıvırır. (Mezmurlar, 10:2-5)

  • Ne mutlu Rab’be güvenen insana, gururluya, yalana sapana ilgi duymayana. (Mezmurlar, 40:4)

  • Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer… Başkaldıranlar gurura kapılmasın! (Mezmurlar, 66:7)

  • “Övünmesi boşunadır, yaptıkları da.” (Yeremya, 48:29-30)

  • … Güçlülerin gururuna son vereceğim… Korku gelince esenlik arayacak, ama bulamayacaklar. (Hezekiel, 7:24-25)

  • … Egemen Rab şöyle diyor: “Gurura kapılıp ‘Ben Allah’ım, denizlerin bağrında, Allah’ın tahtında oturuyorum’ dedin. Kendini Allah sandın, oysa sen Allah değil, insansın.” (Hezekiel, 28:2)

  • … Gururu kendine karşı tanıklık ediyor; bütün bunlara karşın yine de dönmüyorlar. Ben, Allah’ları Rab’bi, aramıyorlar Beni. (Hoşea, 7:10)

  • Onları kutsal yasana dönmeleri için uyardınsa da, gurura kapılarak buyruklarına karşı geldiler. Kurallarını çiğneyip günah işlediler. Oysa kim kurallarına bağlı kalırsa yaşam bulur. İnatla Sana sırt çevirdiler, dinlemek istemediler. (Nehemya, 9:29)

  • Övünenlere, “Övünmeyin artık!” dedim; kötülere, “Kaldırmayın başınızı! Kaldırmayın başınızı! Tepeden konuşmayın!” Çünkü ne doğudan, ne batıdan, ne de çöldeki dağlardan doğar yargı. Yargıç ancak Allah’tır, birini alçaltır, birini yükseltir. (Mezmurlar, 75:4-7)

  • Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni, katlanamam tepeden bakan, gururlu insana. (Mezmurlar, 101:5)

  • Ya Rab, yüreğimde gurur yok, gözüm yükseklerde değil… (Mezmurlar, 131:1)

  • Gururlu, küstah ve alaycı: Bunlar kas kas kasılan insanın adlarıdır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:24)

  • Artık büyük konuşmayın, ağzınızdan küstahça sözler çıkmasın. Çünkü Rab herşeyi bilen Allah’tır; O’dur davranışları tartan. (1. Samuel, 2:3)

  • Çabuk öfkelenme, çünkü öfke akılsızların bağrında barınır. (Vaiz, 7:9)

  • Geç öfkelenen akıllıdır, çabuk sinirlenen ahmaklığını gösterir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:29)

  • Çabuk öfkelenen ahmakça davranır… (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:17)

  • Yöneticinin öfkesi sana karşı alevlenirse, yerinden ayrılma; çünkü serinkanlılık büyük yanlışları bastırır. (Vaiz, 10:4)

  • Gizlice verilen armağan öfkeyi… yatıştırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:14)

  • Alaycı kişiler kentleri bile karıştırır, bilgelerse öfkeyi yatıştırır. Bilge kişiyle davası olan ahmak kızar, alay eder ve rahat vermez. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:8-9)

  • Öfkeli kişi çekişme yaratır, huysuz kişinin başkaldırısı eksik olmaz. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:22)

  • Çünkü nasıl sütü dövünce tereyağı… çıkarsa, öfkeyi kurcalayınca da kavga çıkar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 30:33)

  • Huysuz kişiyle arkadaşlık etme; tez öfkelenenle yola çıkma. Yoksa onun yollarına alışır, kendini tuzağa düşmüş bulursun. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 22:24-25)

  • Öfke zalim, hiddet azgındır… (Süleyman’ın Özdeyişleri, 27:4)

  • Ahmak sinirlendiğini hemen belli eder, ama ihtiyatlı olan aşağılanmaya aldırmaz. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 12:16)

  • Gizli tasarılarına ortak olmam, toplantılarına katılmam. Çünkü öfkelenince adam öldürdüler, canları istedikçe sığırları sakatladılar. Lanet olsun öfkelerine, çünkü şiddetlidir. Lanet olsun gazaplarına, çünkü zalimcedir… (Yaratılış, 49:6-7)

  • Kötülük edenlere kızıp üzülme… (Mezmurlar, 37:1)

  • Nefret çekişmeyi azdırır, sevgi her suçu bağışlar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 10:12)

  • Sağduyulu kişi sabırlıdır, kusurları hoş görmesi ona onur kazandırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 19:11)

  • Sevgi isteyen kişi suçları bağışlar, olayı diline dolayansa can dostları ayırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 17:9)

  • “Bana yaptığını ben de ona yapacağım, ödeteceğim bana yaptığını” deme. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 24:29)

  • Sevgi ve bağlılık suçları bağışlatır, Rab korkusu insanı kötülükten uzaklaştırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:6)

  • Öç almayacaksın… Kin beslemeyeceksin. Komşunu kendin gibi seveceksin… (Levililer, 19:18)

  • Komşuyu hor görmek günahtır, ne mutlu mazluma lütfedene! (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:21)

  • Muhtacı ezen, kendisini Yaratan’ı hor görüyor demektir. Yoksula acıyansa Yaratan’ı yüceltir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:31)

  • Düşmanın acıkmışsa doyur, susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın ve Rab seni ödüllendirir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 25:21-22)

  • Allah’ınız Rab’bin size vereceği ülkenin herhangi bir kentinde yaşayan kardeşlerinizden biri yoksulsa, yüreğinizi katılaştırmayın, yoksul kardeşinize eli sıkı davranmayın. (Yasa’nın Tekrarı, 15:7)

  • Zayıfın, öksüzün davasını savunun, mazlumun, yoksulun hakkını arayın. Zayıfı, düşkünü kurtarın, onları kötülerin elinden özgür kılın. (Mezmurlar, 82:3-4)

  • Herşeye egemen Rab diyor ki, “Gerçek adaletle yargılayın; birbirinize sevgi ve sevecenlik gösterin. Dul kadına, öksüze, yabancıya, yoksula baskı yapmayın. Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın.” (Zekeriya, 7:9-10)

  • (Erdemli kadın) mazluma kollarını açar, yoksula elini uzatır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 31:20)

  • Ne mutlu yoksulu düşünene! Rab kurtarır onu kötü günde. (Mezmurlar, 41:1)

  • Yoksulu ezen yoksul, ürünü harap eden sağanak yağmur gibidir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 28:3)

  • Yoksula verenin eksiği olmaz, yoksulu görmezden gelense bir sürü lanete uğrar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 28:27)

  • Yoksulun feryadına kulağını tıkayanın feryadına yanıt verilmeyecektir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:13)

  • Cömert olan kutsanır, çünkü yemeğini yoksullarla paylaşır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 22:9)

  • İyilik etmeyi öğrenin, adaleti gözetin, zorbayı yola getirin, öksüzün hakkını verin, dul kadını savunun.” (Yeşaya, 1:17)

  • Kör olanı yoldan saptırana lanet olsun!… Yabancıya, öksüze, dul kadına haksızlık edene lanet olsun! Bütün halk, “Amin!” diyecek. (Yasa’nın Tekrarı, 27:18-19)

  • Zayıfları güçlendirmediniz, hastaları iyileştirmediniz, yaralıların yarasını sarmadınız. Yolunu şaşıranları geri getirmediniz, yitikleri aramadınız. Ancak sertlik ve şiddetle onlara egemen oldunuz. (Hezekiel, 34:4)

  • Eğer yaşantınızı ve uygulamalarınızı gerçekten düzeltir, birbirinize karşı adil davranır, yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmez, burada suçsuz kanı akıtmaz… Burada, sonsuza dek atalarınıza vermiş olduğum ülkede kalmanızı sağlarım. (Yeremya, 7:5-7)

  • Yoksullardan adaleti esirgemek… düşkünlerin hakkını elinden almak, dulları avlamak, öksüzlerin malını yağmalamak için haksız kararlar alanların, adil olmayan yasalar çıkaranların vay haline! (Yeşaya, 10:1-2)

  • … Günahı şuydu: Kendisi de kızları da gururluydu, ekmeğe doymuşlardı, umursamazlardı. Düşküne, yoksula yardım elini uzatmadılar… (Hezekiel, 16:49-50)

  • Merhamet koydu onları tutsak alanların yüreğine. (Mezmurlar, 106:46)

  • Herşeye gücü yeten Allah, adamın yüreğine size karşı merhamet koysun… (Yaratılış, 43:14)

  • … Aç olana ekmeğini verir, çıplağı giydirir. (Hezekiel, 18:7)

  • Semirip parladılar, yaptıkları kötülüklerle sınırı aştılar. Kazanabilecekleri halde öksüzün davasına bakmıyor, yoksulun hakkını savunmuyorlar. (Yeremya, 5:28)

  • Ülke halkı baskı uyguladı, soygunculuk etti. Düşküne, yoksula baskı yaptı, yabancıya haksız yere kötü davrandı. (Hezekiel, 22:29)

  • Öksüzlerin, dul kadınların hakkını gözetir. Yabancıları sever, onlara yiyecek, giyecek sağlar. Siz de yabancıları seveceksiniz. (Yasa’nın Tekrarı, 10:18-19)

  • Ona efendilik etmeyecek, sert davranmayacaksın. Allah’ından korkacaksın. (Levililer, 25:43)

  • Herşeye egemen Rab diyor ki, “Gerçek adaletle yargılayın; birbirinize sevgi ve sevecenlik gösterin.” (Zekeriya, 7:9)

  • Ey insanlar, Rab iyi olanı size bildirdi; adil davranmanızdan, sadakati sevmenizden ve alçakgönüllülükle yolunda yürümenizden başka Allah’ınız Rab sizden ne istedi? (Mika, 6:8)

  • “Çünkü Ben Rab adaleti severim, nefret ederim soygun ve haksızlıktan. Sözümde durup hak ettiklerini verecek, onlarla ebedi bir antlaşma yapacağım. (Yeşaya, 61:8)

  • Doğru kişi yoksulların hakkını verir, kötü kişi hak hukuk nedir bilmez. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:7)

  • Yoksulları adaletle yöneten kralın tahtı hep güvenlikte olur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:14)

  • Doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim’i seçtim… (Yaratılış, 18:19)

  • Kusursuz yaşam süren, adil davranan, yürekten gerçeği söyleyen. İftira etmez, dostuna zarar vermez, komşusuna kara çalmaz böylesi. (Mezmurlar, 15:2-3)

  • (Rab) doğruluğu, adaleti sever, Rab’bin sevgisi yeryüzünü doldurur. (Mezmurlar, 33:5)

  • Doğrunun ağzından bilgelik akar, dilinden adalet damlar. Allah’ının Yasası yüreğindedir, ayakları kaymaz. (Mezmurlar, 37:30-31)

  • … Yargılarken adil olasın. (Mezmurlar, 51:4)

  • … Doğrulukla, mazlum kullarını adilce yargılasın! Dağlar, tepeler, halka adilce gönenç getirsin! Mazlumlara hakkını versin, yoksulların çocuklarını kurtarsın… (Mezmurlar, 72:2-4)

  • Ne mutlu adalete uyanlara, sürekli doğru olanı yapanlara! (Mezmurlar, 106:3)

  • Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren, işlerini adaletle yürüten insana! Asla sarsılmaz, sonsuza dek anılır doğru insan. (Mezmurlar, 112:5-6)

  • Adil olanların adımlarını korur, sadık kullarının yolunu gözetir. O zaman anlarsın her iyi yolu, neyin doğru, haklı ve adil olduğunu. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 2:8-9)

  • Kötüler adaletten anlamaz, Rab’be yönelenlerse her yönüyle anlar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 28:5)

  • Doğruların tasarıları adil, kötülerin öğütleri aldatıcıdır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 12:5)

  • Allah buyruklarını kralın ağzıyla açıklar, bu nedenle kral adaleti çiğnememelidir. Krallar kötülükten iğrenir, çünkü tahtın güvencesi adalettir. Kral doğru söyleyenden hoşnut kalır, dürüst konuşanı sever. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:10-13)

  • Kötü kişi adaleti saptırmak için gizlice rüşvet alır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 17:23)

  • Rab Kendisi’ne kurban sunulmasından çok, doğruluğun ve adaletin yerine getirilmesini ister. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:3)

  • Adil olan, kötünün evini dikkatle gözler ve kötüleri yıkıma uğratır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 21:12)

  • Adaletle yöneten kral ülkesini ayakta tutar… Yoksulları adaletle yöneten kralın tahtı hep güvenlikte olur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:4, 14)

  • Hükümdarın gözüne girmek isteyen çoktur, ama Rab’dir insana adalet sağlayan. Doğrular haksızlardan iğrenir, kötüler de dürüst yaşayanlardan. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:26-27)

  • Ağzını aç ve adaletle yargıla, mazlumun, yoksulun hakkını savun. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 31:9)

  • İyilik etmeyi öğrenin, adaleti gözetin, zorbayı yola getirin, öksüzün hakkını verin, dul kadını savunun. (Yeşaya, 1:17)

  • Rab şöyle diyor: “Adil ve doğru olanı koruyup yerine getirin…” (Yeşaya, 56:1)

  • Eğer yaşantınızı ve uygulamalarınızı gerçekten düzeltir, birbirinize karşı adil davranırsanız… (Yeremya, 7:5-7)

  • “Dünyada iyilik yapanın, adaleti, doğruluğu sağlayanın, Ben Rab olduğumu anlamakla ve Beni tanımakla övünsün övünen. Çünkü Ben bunlardan hoşlanırım” diyor Rab. (Yeremya, 9:24)

  • Rab şöyle diyor…: “Her sabah adaleti uygulayın, soyguna uğramış kişiyi zorbanın elinden kurtarın…” (Yeremya, 21:12)

  • Rab diyor ki: “Adil ve doğru olanı yapın. Soyguna uğrayanı zorbanın elinden kurtarın. Yabancıya, öksüze, dula haksızlık etmeyin, şiddete başvurmayın. Burada suçsuz kanı dökmeyin.” (Yeremya, 22:3)

  • Yargılarken haksızlık yapmayacaksın. Yoksula ayrıcalık göstermeyecek, güçlüyü kayırmayacaksın. Komşunu adaletle yargılayacaksın. (Levililer, 19:15)

  • … Davalarda adaletle karar verin. Yargılarken kimseyi kayırmayın; küçüğe de, büyüğe de aynı gözle bakın. Hiç kimseden korkmayın… (Yasa’nın Tekrarı, 1:17-18)

  • … “Bu kral bilgece egemenlik sürecek, ülkede adil ve doğru olanı yapacak.” (Yeremya, 23:5)

  • Ama kötü kişi, yaptığı kötülükten döner, adil ve doğru olanı yaparsa, canını kurtaracaktır. (Hezekiel, 18:27)

  • Kötü kişi yaptığı kötülükten döner de adil ve doğru olanı yaparsa, yaptığı bu işlerle yaşayacaktır. (Hezekiel, 33:19)

  • Egemen Rab şöyle diyor: “Yeter artık… Zorbalığı, baskıyı bırakın. Adil ve doğru olanı yapın…” (Hezekiel, 45:9)

  • Bu yüzden Allah’ına dön sen, sevgiye, adalete sarıl… (Hoşea, 12:6)

  • … Mahkemede adaleti koruyun… (Amos, 5:15)

  • … Adalet su gibi, doğruluk ırmak gibi sürekli aksın. (Amos, 5:24)

  • … İki kişi arasında doğrulukla yargılar. (Hezekiel, 18:8)

  • … Adil olmanız gerekmez mi?… Ben Rab’bin ruhuyla, güçle, adalet ve cesaretle donatıldım. Adaletten nefret eden, doğruları çarpıtan (yöneticiler)… iyi dinleyin. (Mika, 3:1, 8-9)

  • Doğruluğu giysi gibi giyindim, adalet kaftanım ve sarığımdı sanki. Körlere göz, topallara ayaktım. Yoksullara babalık eder, garibin davasını üstlenirdim. (Eyüp, 29:14-16)

  • Adaletle dava açan, davasını dürüstçe savunan yok. Boş laflara güveniyor, yalan söylüyorlar. Fesada gebe kalıp kötülük doğuruyorlar. (Yeaşaya, 59:4)

  • Rab… adaleti ve doğruluğu sağlaman için seni kral yaptı. (1. Krallar, 10:9)

  • Kral yasaları bilen bilge kişilerle görüştü. Çünkü kralın, yasaları ve adaleti bilen kişilere danışması gelenektendi. (Ester, 1:13)

  • Akıl yaşta değil baştadır. Adaleti anlamak yaşa bakmaz. (Eyüp, 32:9)

  • Adaletimi boşa mı çıkaracaksın? Kendini haklı çıkarmak için beni mi suçlayacaksın? (Eyüp, 40:8)

  • … Bunların yerine adil bir yönetim için bilgelik istedin; isteğini yerine getireceğim… (1. Krallar, 3:11-12)

  • Yoksulları adaletle yargılayacak, yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek. Dünyayı ağzının değneğiyle cezalandıracak, kötüleri soluğuyla öldürecek. Davranışının temeli adalet ve sadakat olacak. (Yeşaya, 11:4-5)

  • … Sevgiye dayanan bir yönetim kurulacak… Sadakatle krallık yapacak. Yargılarken adaleti arayacak, doğru olanı yapmakta tez davranacak. (Yeşaya, 16:4-5)

  • İşte kral doğrulukla krallık yapacak, önderler adaletle yönetecek. O zaman adalet çöle dek yayılacak, doğruluk meyve bahçesinde yurt bulacak. Doğruluğun ürünü esenlik, sonucu, sürekli huzur ve güven olacaktır. (Yeşaya, 32:1, 16-17)

  • Yoksullardan adaleti esirgemek, halkımın düşkünlerinin hakkını elinden almak… Öksüzlerin malını yağmalamak için haksız kararlar alanların, adil olmayan yasalar çıkaranların vay haline! (Yeşaya, 10:1-2)

  • … Kent meydanlarını araştırın. Eğer adil davranan, gerçeği arayan bir kişi bulursanız, bu kenti bağışlayacağım. (Yeremya, 5:1)

  • Ey yöneticiler, gerçekten adil mi karar verirsiniz? Doğru mu yargılarsınız insanları? Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız içinizde, zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne. (Mezmurlar, 58:1-2)

  • Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak, yüreği temiz olan herkes ona uyacak. (Mezmurlar, 94:15)

  • Ey adaleti seven güçlü kral, eşitliği sen sağladın… Doğru ve adil olanı sen yaptın. (Mezmurlar, 99:4)

  • Başarıya götüren terbiyeyi edinip doğru, haklı ve adil olanı yapmak, saf kişiyi ihtiyatlı, genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 1:3-4)

  • Kötüyü kayırmak da, suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 18:5)

  • Niyeti bozuk tanık adaletle eğlenir, kötülerin ağzı fesatla beslenir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 19:28)

  • “Yargılarken, uzunluk ve sıvı ölçerken, ağırlık tartarken haksızlık yapmayın. Doğru terazi, ağırlık taşı, efa ve hin kullanın… Kurallarımın, ilkelerimin tümüne uyacak ve onları yerine getireceksiniz. Rab Benim.” (Levililer, 19:35-37)

  • Sizden nefret eden kişinin eşeğini yük altında çökmüş görürseniz, kendi haline bırakıp gitmeyecek, ona yardımcı olacaksınız. (Mısırdan Çıkış, 23:5)

  • Bir kardeşin yoksullaşır, muhtaç duruma düşerse, ona yardım etmelisin. Aranızda kalan bir yabancı ya da konuk gibi yaşayacak. (Levililer, 25:35)

  • Çünkü O mazlumun çektiği sıkıntıyı hafife almadı, ondan tiksinmedi, yüz çevirmedi; Kendisi’ni yardıma çağırdığında ona kulak verdi. (Mezmurlar, 22:24)

  • Herkes komşusuna yardım ediyor, kardeşine, “Güçlü ol” diyor. (Yeşaya, 41:6)

  • Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, çıplak gördüğünüzü giydirir, yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz, ışığınız tan gibi ağaracak, çabucak şifa bulacaksınız… (Yeşaya, 58:7-8)

  • Kızkardeşin Sodom’un günahı şuydu: Kendisi de kızları da gururluydu, ekmeğe doymuşlardı, umursamazlardı. Düşküne, yoksula yardım elini uzatmadılar. (Hezekiel, 16:49)

  • Her gün insanlar Davut’a yardım etmeye geliyorlardı… (1. Tarihler, 12:22)

  • … Büyük küçük bütün kardeşlerine bağışları dağıtma işinde… sadakatle yardım ettiler. (2. Tarihler, 31:15)

  • Kötülükten sakının, iyilik yapın; esenliği amaçlayın, ardınca gidin. (Mezmurlar, 34:14)

  • Dul kadına, öksüze, yabancıya, yoksula baskı yapmayın. Yüreğinizde birbirinize karşı kötülük tasarlamayın. (Zekeriya, 7:10)

  • Kötülüğe değil, iyiliğe yönelin ki yaşayasınız; böylece dediğiniz gibi, Rab, herşeye egemen Allah sizinle olur. (Amos, 5:14)

  • Kötülükten kaç, iyilik yap; sonsuz yaşama kavuşursun. (Mezmurlar, 37:27)

  • Kendini bilge biri olarak görme, Rab’den kork, kötülükten uzak dur. Böylece bedenin sağlık ve ferahlık bulur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 3:6-8)

  • İyiliği amaç edinen beğeni kazanır, kötülüğü amaç edinense kötülüğe uğrar. Doğru kişinin işleri yaşam ağacının meyvesine benzer, bilge kişi insanları kazanır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:27, 30)

  • Kötülük tasarlayan yolunu şaşırmaz mı? Oysa iyilik tasarlayan sevgi ve sadakat kazanır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:22)

  • Kötülükten nefret edin, iyiliği sevin… (Amos, 5:15)

  • Bilge kişi korktuğu için kötülükten uzaklaşır, akılsızsa büyüklük taslayıp kendine güvenir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:16)

  • Sen Rab’be güven, iyilik yap, ülkede otur, sadakatle çalış. (Mezmurlar, 37:3)

  • Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin, suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım… Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır, azarlasa, başa sürülen yağ gibidir, başım reddetmez onu. Çünkü duam hep kötülere karşıdır. (Mezmurlar, 141:4-5)

  • Yoksula acıyan kişi Rab’be ödünç vermiş olur, yaptığı iyilik için Rab onu ödüllendirir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 19:17)

  • Doğru kişiye iyilik göreceğini söyleyin. Çünkü iyiliklerinin meyvesini yiyecek. Vay kötülerin haline! Kötülük görecek, yaptıklarının karşılığını alacaklar. (Yeşaya, 3:10-11)

  • Bu yüzden, ey kral, öğüdümü benimse: Doğru olanı yaparak günahından, düşkünlere iyilik ederek suçlarından vazgeç. Olur ya, gönencin uzun sürer. (Daniel, 4:27)

  • Yaşamak ve Allah’ınız Rab’bin size vereceği ülkeyi miras almak için doğruluğun, yalnız doğruluğun ardınca gidin. (Yasa’nın Tekrarı, 16:20)

  • Doğru kişileri başarıya ulaştırır, kalkanıdır dürüst yaşayanların. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 2:7)

  • Çünkü Sen doğru kişiyi kutsarsın, ya Rab, çevresini kalkan gibi lütfunla sararsın. (Mezmurlar, 5:12)

  • Dürüst kişi güvenlik içinde yaşar, ama hileli yoldan giden açığa vurulacaktır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 10:9)

  • Sağduyudan yoksun kişi ahmaklığıyla sevinir, ama akıllı insan dürüst bir yaşam sürer. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 15:21)

  • Dürüstlerin tuttuğu yol kötülükten uzaklaştırır, yoluna dikkat eden, canını korur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:17)

  • Rab’bin yolu dürüst için sığınak, fesatçı içinse yıkımdır. Doğru kişi hiçbir zaman sarsılmaz, ama kötüler ülkede kalamaz. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 10:29-30)

  • Erdemlinin dürüstlüğü ona yol gösterir, hainin yalancılığıysa yıkıma götürür. Gazap günü servet işe yaramaz, oysa doğruluk ölümden kurtarır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:3-4)

  • Dürüst insanın doğruluğu onun yolunu düzler, kötü kişiyse kötülüğü yüzünden yıkılıp düşer. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:5)

  • Erdemlinin doğruluğu onu kurtarır, ama haini kendi hırsı ele verir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:6

  • Doğruluk dürüst yaşayanı korur, kötülük günahkarı yıkar. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 13:6)

  • Doğru kişi sıkıntıdan kurtulur, onun yerine sıkıntıyı kötü kişi çeker. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:8)

  • Rab sapkın yürekliden iğrenir, dürüst yaşayandan hoşnut kalır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 11:20)

  • Yoksulları adaletle yargılayacak, yeryüzünde ezilenler için dürüstçe karar verecek… (Yeşaya, 11:4)

  • Doğru adamın yolu düzdür… (Yeşaya, 26:7)

  • Rab halkları yargılar; beni de yargıla, ya Rab, doğruluğuma, dürüstlüğüme göre. (Mezmurlar, 7:8)

  • Ahmaklar suç sunusuyla alay eder, dürüstler ise iyi niyetlidir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 14:9)

  • Bu nedenle sen iyilerin yolunda yürü, doğruların izinden git. Çünkü ülkede yaşayacak olan doğrulardır, dürüst kişilerdir orada kalacak olan. Kötüler ülkeden sürülecek, hainler sökülüp atılacak. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 2:20-22)

  • Dürüst davranmaya özen göstereceğim… (Mezmurlar, 101:2)

  • Doğru ve dürüst bir babaya sahip olan çocuklara ne mutlu! (Süleyman’ın Özdeyişleri, 20:7)

  • Doğru kişi esenliğe kavuşur… (Yeşaya, 57:2)

  • Çünkü Rab Allah bir güneş, bir kalkandır. Lütuf ve yücelik sağlar; dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez. (Mezmurlar, 84:11)

  • … Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek. (Mezmurlar, 101:6)

  • Karanlıkta ışık doğar dürüstler için, lütfeden, sevecen, doğru insanlar için. (Mezmurlar, 112:4)

  • Kuşkusuz doğrular Senin adına şükredecek, dürüstler Senin huzurunda oturacak. (Mezmurlar, 140:13)

  • Dürüst yaşayan bir yoksul olmak, yalancı bir akılsız olmaktan yeğdir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 19:1)

  • Dürüst bir yoksul olmak, yolsuzlukla zengin olmaktan yeğdir. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 28:6)

  • Bunun yanı sıra halkın arasından Allah’tan korkan, yetenekli, haksız kazançtan nefret eden dürüst adamlar seç; onları biner, yüzer, ellişer, onar kişilik toplulukların başına önder ata. (Mısır’dan Çıkış, 18:21)

  • Kötüler… dürüstlüğün egemen olduğu diyarda haksızlık eder, Rab’bin büyüklüğünü görmezler. (Yeşaya, 26:10)

  • Çünkü dürüst bir yaşam sürdüm; sarsılmadan Rab’be güvendim. (Mezmurlar, 26:1)

  • Onların elleri kötülük aletidir, sağ elleri rüşvet doludur. Ama ben dürüst yaşarım, kurtar beni, lütfet bana! (Mezmurlar, 26:10-11)

  • Tapınakta çalışanlara para ödemekle görevli kişiler öyle dürüst insanlardı ki, onlara hesap bile sorulmazdı. (2. Krallar, 12:15)

  • … O sana bağlı, doğru, bütün yüreğiyle dürüst biri olarak yolunda yürüdü… (1. Krallar, 3:6)

  • … Yaşayan Rab’bin adıyla derim ki, sen dürüst bir kişisin… (1. Samuel, 29:6)

  • Kana susamışlar dürüst kişiden nefret eder, doğrularsa onun canını korur. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:10)

  • Doğrular haksızlardan iğrenir, kötüler de dürüst yaşayanlardan. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 29:27)

  • Rab’bin önünde sakin dur, sabırla bekle; kızıp üzülme işi yolunda olanlara, kötü amaçlarına kavuşanlara. (Mezmurlar, 37:7)

  • Rab’bi sabırla bekledim… yakarışımı duydu. (Mezmurlar, 40:1)

  • Huysuz kişi çekişme yaratır, sabırlı kişi kavgayı yatıştırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 15:18)

  • Sabırlı kişi yiğitten üstündür, kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 16:32)

  • Sağduyulu kişi sabırlıdır, kusurları hoş görmesi ona onur kazandırır. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 19:11)

  • Bir olayın sonu başlangıcından iyidir. Sabırlı kibirliden iyidir. (Vaiz, 7:8)

  • İnsanın ruhu hastalıkta ona destektir. Ama ezik ruh nasıl dayanabilir? (Süleyman’ın Özdeyişler, 18:14)

  • Sevgiyi, sadakati hiç yanından ayırma, bağla onları boynuna, yaz yüreğinin levhasına. Böylece Allah’ın ve insanların gözünde beğeni ve saygınlık kazanacaksın. (Süleyman’ın Özdeyişleri, 3:3-4)

  • Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, yüreği kararsız, Allah’a sadakatsiz bir kuşak olmasınlar. (Mezmurlar, 78:8)